Kıymetli Gönül Dostumuz,
Insana doğuştan verilen;
-Yaşam hakkı
-İnanc hakkı
- Aklın korunması hakkı
- Mal edinme hakkı
- Neslini koruma hakkı
- Emek hakkı
gibi haklar dini, dili, milliyeti ne olursa olsun bütün insanlığın ortak paydasıdır. Her şart ve koşul altında bu haklar muhafaza edilmelidir.
Maalesef bugün yaşadığımız dünyada bir avuç imtiyazlı zümre hariç kamil manada bu haklara sahip toplum sayısı oldukça azdır.
Dünyanın önemli bir kısmı açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi vermektedir. Dini inanç ve yaşantısından dolayı zulüm görmektedir, hatta soykırıma uğramaktadır.
Dünyanın bir yarısında açlıktan ölümler yaşanırken diğer yarısında obezite sorunu gündemdeyse o dünyada adil düzenden bahsedemeyiz. Yönetimde ve paylaşımda büyük haksızlıklar var demektir.
Biz insan ve müslüman olarak etrafımıza ve dünyada olup bitenlere hem vicdani olarak hemde inancımız gereği kayıtsız kalamayız.
Yaşadığımız semtte, sokakta yatan insanlar varsa yada başını yastığa aç koyuyorsa, Afrika'da bir çocuk basit bir ilaç bulamadığı için ölüyorsa, Myanmar'da soykırım yaşanıyorsa, Doğu Türkistan'da Müslümanlar inancından dolayı zulüm görüyorsa, Kudüs'te bir çocuk Mescid-i Aksa'yı korurken kurşunlara hedef oluyorsa, Chicago sokaklarında bir genç altın vuruş yaparak uyuşturucudan ölüyorsa, insani ve İslamî sorumluluğumuz gereği; budünyayı bu hale ben getirmedim ki banane diyemeyiz.
Buyurulduğu üzere elimizle dilimizle ve kalbimizle mücadele etmek mecburiyetindeyiz.
İşte tam bu noktada Adil Düzen derneğimiz gücümüz ve imkanımız oranında gayret göstermek için kurulmuştur. Sosyal ve ekonomik anlamda yardımlaşmayı ve dayanışmayı organize edip iyi bir insan olarak yaşamayı ve anılmayı hedeflemektedir.
İşiten bir kulak, gören bir göz, tutanbir el ve şefkatli bir kalp olabilmek için yürüttüğümüz bu çalışmalara maddi ve manevi destek sağlayarak Adil Düzen için sizde bir adım atabilirsiniz.
Hürmet ve muhabbetlerimle baki selamlar...